Ergene Masaj Salonu Masöz Esma

Ergene Masaj Salonu

Ama, imkânsız arzular kimsenin karnını doyurmadığından -hele de terzilik meydana getiren bir anne, hep başka yerlerde olan bir babayla-, kısa süre içinde, çevresinde olup bitenlere daha çok dikkat etmesi gerektiğini anladı. Hayatta ayaklarının üzerinde durabilmek için okula gidiyor, hem de, serüven hayallerini paylaşabileceği bir yoldaş arıyordu. On besindeyken, mukaddes Hafta içinde, ritüel alayında rastladığı bir oğlana âşık oldu. Bu kez, çocukluğundaki hatayı tekrarlamadı: mevzuştular, arkadaş oldular, birlikte sinemaya, şenliklere gittiler. Maria bir defa daha fark etti ki, aşkı yaratan, ötekinin varlığından çok yokluğuydu: Ergene Masaj Salonu

Ergene Masaj Salonu

 

Delikanlıyı her an özlüyor, saatler süresince, görüştükleri vakit ona anlatacaklarını hayal ediyor, paylaştıkları her saniyeyi aklından yeniden yeniden geçiriyor, neyi iyi, neyi kötü yaptığını bulmaya çalışıyordu. Kendini, büyük bir tutkunun elinden yitik gitmesine izin vermiş ve bunun yarattığı acıyı tanıyan, deneyimli bir genç kız olarak görmekten hoşlanıyordu. Şimdi, var gücüyle bu adam için cenkmaya eminydı: Evliliğe, analık duygusuna, denize bakan eve onun sayesinde kavuşacaktı. Ergene Masaj Salonu Konuyu annesine açtığında, kadın ona yalvardı: “Daha çok erken, kızım.” “fakat babamla evlendiğinde, sen de on altı yaşındaydın.” anası, erken evlenmesinin altında, hesapta olmayan bir gebeliğin yatmış olduğunı söylemek istemiyordu, “Bizim vakitımızda başkaydı,” diye geçiştirdi.

 

Ertesi gün, Maria ve delikanlı, kentin çevresindeki kırlara gittiler. Birazcık çene çaldılar, Maria ona yolculuklara çıkmayı isteyip istemediğini sordu, o da karşılık olarak, Maria’yı kollarına alıp öptü. Ergene Masaj Salonu Hayatının ilk öpücüğü! Bu anı ne çok hayal etmişti! Görünüm olağanüstüydü – uçuşan balıkçıllar, batan güneş, vahşi bir güzelliği olan yarı çorak arazi ve uzaktan gelen müzik sesi. Maria önce bu atağı savuşturmak ister gibi yaptı, sonra delikanlıyı kollarıyla sıkıca sarıp filmlerde, dergilerde ve televizyonda onlarca defa gördüğü hareketi tekrarladı: Başını yarı ahenkli, yarı kontrolsüzce bir o yana bir bu yana sallayarak, dudaklarını onunkilere bastırdı. Ara sıra delikanlıın dilinin dişlerine değdiğini hissediyor ve bunu çok hoş buluyordu. Delikanlı birden onu öpmeyi bıraktı.